Seyahat Parkı aksiyonları sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle 16 Haziran 2013’te vurulup 269 gün komada kaldıktan sonra, 11 Mart 2014 günü hayatını kaybeden Berkin Elvan, İstanbul’un Okmeydanı ilçesinde vurulduğu sokakta anıldı.
ANKA Haber Ajansı’nın haberine nazaran, Gaziler Sokağı’ndaki anmaya Berkin Elvan’ın ailesi ve arkadaşları ile Türkiye Personel Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da katıldı.
“Berkin Elvan ölümsüzdür” ve “Berkin Elvan, 15’inde bir fidan” sloganları atılan anmada, Seyahat Parkı davasında tutuklananların fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı. Anne Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan, sokağın başına karanfiller bıraktı.
AVUKAT AKBULUT: BERKİN’İN KATİLİ YARGILANSIN DİYE UĞRAŞAN AVUKATLAR HAPİSTE
Anmada konuşan avukat Çiğdem Akbulut, 9 yıldır adalet aramaya devam ettiklerini söyledi.
Elvan’ı vuran polis Fatih Dalgalı’nın mahpusla cezalandırıldığını anımsatan Akbulut, “Bizim adalet isteğimiz sona ermedi zira Berkin’imizi bizden alan katil, 16 yıl 8 ay üzere mahpus cezası almasına karşın bugün hâlâ sokakta gezerken biz Berkin’imizin avukatlarını kaybettik sırayla. Berkin’in katili hürken, elinde silahla vazife başında. Berkin’in katili yargılansın diye uğraşan avukat arkadaşlarımız tutsak, hapisteler” dedi.
Elvan ailesi ismine hazırlanan açıklamayı Elvan’ın kardeşi Özge Elvan okudu. Elvan, şunları söyledi:
KATLEDİLEN TÜM ÇOCUKLAR İÇİN ADALET UĞRAŞI BAŞLATTIK: Tam 9 yıl oldu. Oğlumuz Berkin Elvan, Seyahat Parkı hareketleri sırasında polisin amaç göstererek sıktığı gaz kapsülüyle 16 Haziran 2013’te başından vuruldu. 269 gün komada kaldı, daha fazla dayanamadı ve 11 Mart 2014’te yanımızdan ayrıldı. Berkin’imizi kaybettikten sonra Berkin’imiz nezdinde katledilen bütün çocuklar için adalet gayreti yürütmeye başladık. Davamız, oğlumuz vurulduktan dört yıl sonra görülmeye başladı. Dava sonucu katil Fatih Dalgalı 16 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Ama tek bir gün bile mahpusta yatmadı, üstelik hâlâ vazifesi başında.
GEZİ PARKI’NIN SAHİCİLİĞİNE SARILIYORUZ: Biz katillere verilen cezaların uygulanmasını beklerken avukatlarımız Oya Aslan ve Selçuk Kozağaçlı mahpus cezasıyla cezalandırıldı. Avukatımız Ebru Timtik adalet ararken hayatını kaybetti. Son olarak yoldaşımız, arkadaşımız, dostumuz, kardeşimiz, avukatımız Can Atalay, haksız ve hukuksuz biçimde mahpus cezası ile cezalandırıldı. Her an yanımızda olan, yürüttüğümüz adalet gayretinde destekçimiz olan Mücella Yapan, haksız ve hukuksuz halde mahpus cezası ile cezalandırıldı. Vücudumuzla, ruhumuzla mahpuslarda bıraktıklarımız, kaybettiklerimiz ve sonsuza kadar yaşatacaklarımızla Ali İsmail ile, Abdocan ile, Mehmet ile, Hasan Ferit ile, Uygar ile, Ahmet ile, Ethem ile ve Berkin’imizle bu yalancı sisteme karşı bir sefer daha Seyahat Parkı’nın sahiciliğine sarılıyoruz.
ARKADAŞLARIMIZI DEĞİL KATİLLERİ CEZALANDIRIN: Berkin’imizin davasında Fatih Dalgalı’nın cezalandırılması için bizimle birlikte uğraş eden avukatımız Can Atalay, Mücella Yapan ve Tayfun Kahraman başta olmak üzere Seyahat Parkı davasında tutuklanan arkadaşlarımızın bir an evvel özgür bırakılmasını, bu hukuksuzluğun derhal sonlanmasını istiyoruz. Arkadaşlarımızı değil, çocuklarımızı katleden katilleri cezalandırın. Yargı makamına sesleniyoruz. Yalnızca Fatih Dalgalı değil, ‘Emri ben verdim’ diyen periyodun Başbakan’ı, şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yargılayın. Diğer Berkinler olmasın, çocuklar öldürülmesin diye adalet aramaktan vazgeçmiyoruz. Berkin’imiz, oğlumuz, yavrumuz, sürekli bizimlesin, sürekli seninleyiz. Senin için adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz.
ATALAY, KAHRAMAN VE YAPAN CEZAEVİNDEN İLETİ GÖNDERDİ
Avukat Deniz İtina de Seyahat Parkı aksiyonlarıyla ilgili davada tutuklanan avukat Can Atalay’ın, kent plancısı Tayfun Kahraman’ın ve mimar Mücella Yapıcı’nın Berkin Elvan için cezaevinden gönderdikleri iletileri okudu. Okunan üç bildiri şöyle:
Can Atalay: Bir seher vaktinde, meskeninin sokağının köşesinde vurdular onu. Hazirandan marta o direndi. Biz umutla bekledik. On milyonlar olduk, uğurladık onu. O denli bir İstanbul gördük. Berkin’imizi vurdular. Vurdukları yetmedi, “Emri ben verdim” dediler. Annesini ve inancını miting meydanlarında yuhalattılar. Berkin’imiz, umudumuzdur, umutlu geleceğimizin ismidir. Ali İsmail, Abdocan, Ethem, Uygar, Hasan Ferit ve Berkin, Berkin, Berkin.
Tayfun Kahraman: Berkin, bu memleketin gördüğü en onurlu toplumsal direnişin en genç kahramanıdır. Berkin Elvan, memleketimizin ve bizlerin onurudur. Berkin için ve katledilen bütün çocuklarımız için, nerede tutulursak tutulalım, adalet aramaya devam edeceğiz. Kardeşimsin Berkin Elvan.
Mücella Yapan: Canım Berkin. Hâlâ yaşamaya direnen 71 yaşında bir bayan, bir anne, 14 yaşında katledilen bir evlada ne diyebilir ki? Seni ve aileni, bu kokuşmuş nizama mahkûm eden şartları değiştiremediğimiz için lakin özür dileyebilirim. İnan, çok uğraştık. Yeniden de uğraşacağız, o senin hoş gözlerin üzere bir dünyayı kurmak için. Sen rahat uyu hoş oğlum, Mücella annen.
GÜLSÜM ELVAN: HEPİNİZ BERKİN’SİNİZ, BERKİN ÖLMEDİ
Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, üzgün ve öfkeli olduklarını söyledi.
Elvan, “Hepiniz Berkin’siniz. Berkin ölmedi. Berkin yaşıyor. Berkin yalnızca bedenen ortamızda yok. Mücella, Tayfun, Çiğdem, Can, 8 çocuğumuz, 8 canımız içeride şu anda. Bu türlü bir tesadüf de hiç olamaz. Onlar için de uğraş edeceğiz. Hepsi çıkacaklar, burada olacaklar fakat bunlar gidiciler. Mücella, Tayfun, Çiğdem, Mine, Hakan, Osman Kavala burada olacaklar lakin siz gidicisiniz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
