Galatasaray’da teknik yönetici Fatih Terim’le yolların ayrılmasının akabinde misyona getirilen Domenech Torrent, spor muharriri Osman Tanburacı’nın youtube kanalına çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘GELİRİMİZ 50 MİLYON EURODAN 27 MİLYON EUROYA İNMİŞ’
“Türkiye’de 4 yıldıza sahip, UEFA Kupası’nın finalinde Arsenal, UEFA Muhteşem Kupa’da Real Madrid’i yenerek şampiyon olmuş, farklı pahalara sahip bir kulüpteyim” diyen Torrent “Tabii ki Galatasaray’ın tarihine, eski hocalarına ve efsanelerine hürmet duymalıyız. Lakin Galatasaray’ın gerçekleriyle de yüzleşmemiz lazım. Lider o gerçekleri açıkladı, gelirimiz 50 milyon eurolardan 27 milyon euroya inmiş. Bu durumu ne kadar çabuk fark edersek geleceğe o kadar uygun hazırlanırız” tabirlerini kullandı.
‘G.SARAY DÜŞME HATTINDAYDI’
UEFA ve Üstün Kupa’nın üzerinden 22 yıl geçtiğini belirten İspanyol hoca, “Sadece armamız, geçmişimiz yahut ismimizle bir şeyler kazanamayız, her gün daha yeterlisi için çalışmalıyız. Gerçekten geldiğimde G.Saray düşme çizgisindeydi, stabil hâle getirdik fakat ne acılar ve ne zorluklar yaşadığımızı biz biliyoruz. Daha birinci günden maksat olduk. Kendime, ‘Ben bu insanlara ne yaptım’ diye sordum. İdarenin ibrasızlıkla müsabakası uygun olmadı. Zira dışarıda ne olursa olsun, onun içeriye de tesiri oldu” değerlendirmesinde bulundu.
‘SEÇİM SÜRECİ BİZİ OLUMSUZ ETKİLEDİ’
Seçim sürecinin hem kadronun hem de kendilerinin motivasyonunu etkilediğini belirten Torrent, “Başkan adaylarının bizimle çalışmak istemediklerini açıklamaları işimizi daha da zorlaştırdı. Biz adayların projelerine elbette hürmet duyarız lakin o açıklamalardan sonra, 50 gün boyunca ekibi motive etmeye çalıştık. Oyuncular haberleri takip ediyor ve daima teknik yöneticileri için ‘Şöyle makus, bu türlü makus, gönderilecekler’ deniliyor. Bu türlü bir ortamda nasıl motive edeceksiniz oyuncuları?” çıkışını yaptı.
‘BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YOKTU’
İşte Torrent’in başka kelamları: “Geldiğimizde bir haftaya sıkışmış üç maç vardı önümüzde. Bilgisayar programları yoktu, paklık elemanları ve hijyenik bir ortam yoktu. Yerlerde eşyalar, ortada çıkarılıp bırakılmış kablolar vardı. Güya Florya terkedilmiş gibiydi… Tahlil departmanını sordum birine, o da bilmediğini kendisinin de muhtemelen gönderileceğini söyledi. O denli de oldu. Biz gönderilirsek kurduğumuz sistemi tertemiz ve yerlerinde bırakacağız.
‘GUARDIOLA BİR DAHİ’
Onunla 9 değil tam 11 yıl çalıştım. O hakikaten bir dâhi, dünyanın en âlâ teknik yöneticisi. Tam 23 kupa kazandık. Benim de bu muvaffakiyetlerde katkım olduysa ne memnun. Biz buraya kalmak için geldik, tatil için değil.
‘GÖNDERİLİRSEM GOCUNMAM’
Başarı için sabır lazım. Ancak burada kazanamıyorsanız dört ayda gönderilirsiniz. Vicente Del Bosque, Frank Rijkaard, Luis Aragones, Dirk Advocaat, Roberto Mancini… Ne var ki bu hocalar gönderilmiş. Gönderilirsem de gocunmam.
‘MUSLERA EN İYİSİ’
Galatasaray’ın yakın tarihi Muslera’dır. Burada 11 dönem geçirmiş, birçok iniş ve çıkışları görmüş, Pena’yı aldık lakin Muslera dönünce onunla devam ettik. Zira bizim birinci kalecimiz Muslera’dır.
‘YUNUS OYUN ŞEKLİME UYAN BİR İSİM’
Galatasaray’a geldiğinizde Yunus Akgün ve Emre Akbaba elinizde olsaydı, çok uygun şeyler olurdu, ikisini de çok beğeniyorum. Benim oyun üslubuma eksiksiz oturuyorlar. Yunus eminim çok başarılı olacak.
‘BEN AKTÖR DEĞİLİM’
Oyuncular bana ‘Hocam burada taraftar, teknik yöneticilerin hareketli olmasından hoşlanır” diyor. Ben de onlara ‘Kusura bakmayın, ben aktör değilim’ diyorum. Bu türlü bir alışkanlık yerleşmiş burada…
‘DEVAM ETMEK İSTİYORUM’
Ben devam etmek istiyorum, sizi mahcup edeceğim diye meydan okuma bana kalmış bir durum değil. Yapacağım birinci şey seçilen lideri tebrik etmek olacak. Kontratı biten oyuncular var ne olacağını onlar da bilmiyor. Almak için konuştuklarımız vardı, ne olacak bilmiyoruz. Şu an belirsizlik var.”
