Uzmanlara nazaran bedenimizin yağ depolama formu, sıhhatimiz üzerinde çok büyük bir tesire sahip. Bilhassa karın ve bel bölgesinde biriken ve ‘viseral yağ’ olarak isimlendirilen yağlanma hem metabolik dengeyi bozuyor hem de birçok kronik hastalığa kapı aralıyor…
‘’Cilt altındaki yağları, kasa çevirmek mümkün. Lakin karın içindeki yağlanma tehlikeli. Buradaki yağlar kana karışır, kan şekeri değerlerimizle oynar.
Kalp, karaciğer, pankreas ve böbrekleri sararak, bedendeki inflamasyonu (iltihaplanma) artırır. Bu yüzden hem hormon istikrarı hem de insülin metabolizması bozulur’’ diyen İç Hastalıkları Uzmanı Osman Erk, göbeklenmenin risklerine ve bu sıkıntıyla başa çıkma yollarına değindi…
NEDEN ŞİŞMANLIYORUZ?
Toplumumuz en kilolu 10 ülke ortasındadır. İstatistiklere nazaran Türkiye’de yetişkinlerin yüzde 40’a yakınının, çocuk ve gençlerin ise yüzde 31’inin obez olduğu belirlenmiştir. Böylesine önemli bir tabloda genetik ve hormonal nedenler dışında şişmanlığa neden olan faktörler şöyle sıralanabilir:
– Sıvı şekerli içecekler
– Rafine karbonhidratlar
– Tatlandırıcılar
– Trans yağlar
– Soya, mısır, ayçiçeği üzere bitkilerde bulunan Omega 6’lar n Kronik enfeksiyonlar
– Çevresel toksinler (PCB, tarım ilaçları)
– Kronik stres
– Hareketsizlik
– Her gün 30 gr’dan fazla alkol tüketmek
– Fazla tuz n Besin hassasiyetleri (yumurta, mısır, fıstık)
– Besin alerjileri
– Fazla hayvansal protein
– Uykusuzluk
BEL ETRAFINIZI ÖNEMSEYİN
Obezite birçok sıhhat meselesini içinde barındıran kompleks bir hastalıktır. Bilhassa birçok kişinin fazla önemsemediği bel ve karın bölgesinde biriken yağlar, kalça ve basenlerde birikenlerden daha ziyanlıdır. Yani bel ne kadar kalınsa ömür o kadar kısalır.
Dünya Sıhhat Örgütü’ne nazaran erkeklerde 94 cm, bayanlarda ise 80 cm’in üzerinde ölçülen bel etrafı önemli kronik hastalıklara davetiye çıkarır. O denli ki, bel etrafı genişledikçe, insülin direnci artar, diyabet tetiklenir, kolesterol-tansiyon yükselir, kalp hastalıkları ortaya çıkar ve felç riski artar. Hatta araştırmalar, bel etrafında her 10 cm genişlemenin bağırsak, pankreas ve rahim kanserlerine yakalanma oranını yüzde 13 artırdığını göstermektedir. Göbek büyük olduğu vakit her iki cinste de beyin de küçülür, erkeklerde prostat büyür; bayanlarda yumurtalık sıhhati ziyan görür. Yani genel beden sıhhati da cinsel sıhhat da bozulur.
İNSÜLİN DİRENCİNİN EN DEĞERLİ NEDENİ
Glisemik indeksi ve glisemik yükü yüksek olan beyaz şeker, beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç üzere yiyecekler kan şekerini süratle yükselterek fazla ölçüde insülin salınımına neden olur. İnsülin, bedende inflamasyona (iltihaplanma) ve yağ depolanmasına sebep olan bir hormondur. Çok insülinle birlikte kan şekeri süratle düşer, kişi tekrar şekerli yiyecekler tüketme muhtaçlığı hisseder ve bu kısır döngü daima tekrar eder. Bu süreçte ortaya çıkan insülin direnci, bedenin metabolik ve hormonal istikrarını bozarak yaşlanma sürecini başlatır ve hızlandırır. İnsülin direnci ile karın bölgesindeki çok yağlanma paraleldir. Bel ve boyun ne kadar kalın ise pankreas o kadar fazla insülin salgılıyor demektir. İnsülin yüksekliği kronik hastalıkların en sık nedenidir. Yüksek insülin bedelleri gelecekteki kalp damar hastalıklarının göstergesidir.
NASIL ÖNLENEBİLİR?
Fazla kilo ve göbek bölgesindeki yağlanmaya karşı hayat usulü değişikliklerinin ehemmiyeti büyük. İşte bunun en tesirli yolları:
-Sağlıklı ve istikrarlı beslenme: Bitkisel yüklü yani tam tahıl, sebze-meyve, soğuk sıkım zeytinyağı üzere kaliteli yağ, baklagil ve yağlı tohumlar içeren Akdeniz tipi beslenme benimsenmelidir.
-Düzenli antrenman: Haftada en az 3.5 saat idman yapmak obezitenin önüne geçer. Zira kas kaybı yaşamadan kilo vermeye yardımcı olur.
-Aralıklı oruç: Fazla yememek, vakit zaman aç kalmak insülin hassasiyeti yaratır ve ömrü uzatır. Farelerle yapılan deneylerde haftada iki gün aç kalan farelerin hastalıklarının azaldığı ve ömürlerinin uzadığı tespit edilmiştir. Her gün 18.00 ve 20.00’den sonra yemek yemeyerek 12-14 saatlik bir müddet aç kalmak ve uyku bedeni dinlendirir, yeniler ve insülin hassasiyeti sağlar.
-Günde 8 saat uyku: Her gün en az 8 saat uyuyarak kortizol düzeyinizi azaltın. Zira karın yağ hücreleriniz kortizol için çok sayıda reseptöre sahip olduğundan karın bölgesinde çok kilo alımına neden olabilir. Kortizol gereğince uyumayınca çok ölçüde artar. Bu nedenle nizamlı ve kâfi uyku çok kıymetlidir.
Kaynak: Sözcü
