Daha evvel ‘Ruhsar’, ‘Melekler Adası’, ‘Böyle mi Olacaktı’, ‘Sev Kardeşim’ üzere dizilerde rol alan ve uzun yıllar sonra ‘Camdaki Kız’ dizisiyle ekranlara dönen Hande Ataizi, oyunculuk performansıyla olduğu kadar özel hayatıyla da gündemden düşmüyor.
Bir müddettir kendisinden yaşça küçük Dinç Aydoğdu ile birlikte olan ünlü oyuncu, Bloomberg HT ekranlarında yayınlanan ‘Fatih Altaylı ile Teğe Bir’e konuk oldu.
Programın dönem finalinde hakkındaki bilinmeyenleri anlatan Hande Ataizi, Fatih Altaylı’nın, ‘Bir periyot magazin gündeminde çok gözüküyordun. Sonra o hayatı bıraktın. Bir Hülya Avşar bir de sendin’ yorumuna karşılık verdi.
“ENTRESAN BİR KARAKTER OLDUĞUM İÇİN MAGAZİNİ ÜZERİME ÇEKMİŞTİR”
Güzel oyuncu, “O vakit magazin çok daha diğerdi. O devirde ben de 18 yaşında bir genç kızdım ve çok savlı bir tipim de yoktu, model değildim sonuçta… İki-üç fotoğrafta kendimi apayrı görünce hafif bir şuursuzluk dönemim oldu. Tahminen de enteresan bir karakter olduğum için magazini üzerime çok çekmişimdir diye düşünüyorum” diye konuştu.
TUVALET PENCERESİNDEN ÇIKMAYA ÇALIŞMIŞTI
Hande Ataizi, 1999 yılında Bodrum’da bulunduğu yerin önünde gazetecileri fark edince yerin tuvalet penceresinden çıkmaya çalışmıştı. Burnundan estetik operasyon geçiren Ataizi, burnu bandajlı halde fotoğraflarının çekilmesini istemediği için bu türlü bir formül izlemişti.
“NE DEDİN SEN?” KRİZİ
Ardından Ataizi, 2001-2002 yılları ortasında yayınlanan ‘İki Sefer Kiki’ isimli programın 37’nci kısmında, müzikçi Sevda Demirel ile Hande Ataizi ortasında yaşanan tokat skandalı ile gündeme gelmişti.
Hande Ataizi, yıllar sonra yaşadığı bu olay ile ilgili; “Ben aslında şokum, yüzüme yediğim tokatla elim ayağım titredi. Güya o kısım olmamış üzere, başka konuğu ağırlamak üzere stüdyoya geldim. Ben de reyting uğruna o sahnenin oraya koyulduğunu düşünüyorum. Reyting aracı olarak kullandı. Ben de bunun yıllarca ceremesini çektim. Birinci tokat yiyen ben miyim? Uzatılacak bir şey üzere gelmiyor fakat uzatıldı” demişti.
“HERKES KENDİ SEÇİMLERİNİ YAPIYOR”
Öte yandan programda 20 yıl öncesine nazaran Türkiye’deki renklerin çok solgunlaştığını belirten Ataizi, şu tabirleri kullandı:
Herkes kendi hissettiği üzere değil, olması gerektiği üzerinden konuşuyor. Kimse kendini çok açık etmek istemiyor; Fikir, hayat usulü ve telaffuz manasında… Kimseyi kınamıyorum tabi, herkes kendi seçimlerini yapıyor.
